Keşkek Tarifi
Keşkek için Malzemeler:
* Bir adet koyun gerdanı
* 1 kilo aşlık (aşurelik buğday)
* 1/2 kg tere yağ
* Yeterince tuz
Keşkek Tarifi :
Gerdan önceden iyice haşlanır ve etleri kemiklerinden ayrılarak didilir.
İyice ayıklanıp yıkanmış aşlık bir gece önceden bir iki taşım kaynatılarak sarı suyu süzülür ve tekrar su konularak kaynatılır.
30-40 dakika kadar kaynadıktan sonra ocağın altı kapatılarak sabaha kadar açılması sağlanır. Ertesi gün aşlık yeniden pişirilir, tuzu atılır.
Aşlıklar iyice piştikten sonra ayaklanmış gerdan eti ilave edilir.
Sık sık tahta bir kaşık veya tetik ile ezilerek macun kıvamına gelene kadar ağır ateşte pişirilir.
Kıvamına gelince (etle aşlık birbirine iyice yedirilir) tabaklara servis yapılır.
Üzerine pirinç pilavı ve tas kebap ulur.
Arzu edilirse keşkek sade olarak da yenir.
O zaman da tabaklara servis yapıldıktan sonra bir kaşıkla ortası hafifçe çukurlaştırılarak kızgın tere yağ konulur.
Düğünlerimizin baş yemeğidir.
Yavuz Sultan Selim Han’ın 1514 yılında düzenlediği İran seferi dönüşü ordusunu dinlendirmek ve kışı geçirmek üzere doğduğu şehir Amasya’ya doğru yola çıktığı haber alınır. Yol üzerinde bulunan köylerden birinde bu haberi alan yaşlı bir kadın, ne olursa olsun padişahını evine buyur edecek bir tabak aş ikram edecektir. İhtiyar kadın elinde bulunanlarla yemeğini yapacaktır. Büyük bir heyecanla başlar yemek yapmaya…
Padişaha Layık Yemek
Fırınında ekmeklerini bir güzel pişirir. Yanan fırınında sık sık yalnızca kendisi için yaptığı fakir yemeğini öyle bir pişirecekti ki yiyenlerin tadı damaklarında kalacaktı. Evinde, elinde avucunda ne varsa kullanacaktır. Ancak yemeğe lezzet verecek olan etin az olduğunun fark edilmemesi düşüncesiyle önce toprak küpün en altına az etli kaburgaları yerleştirir. Üzerine bir tas yarma, bir tas da nohut ilave edip su ile doldurur. Küp, ateş içinde ısındıkça yemek suyunu kaybeder.
Küp içindeki su eksildikçe üzerine su ilave eder. Nihayet sabahın ilk ışıklarında padişahın askerlerinin geldiklerini görür. İhtiyar kadın heyecanla yolu keser. Padişahı sorar, bir kepçe aşından tattırmadan, bir tas ayranını içirmeden göndermeyeceğini yalvarırcasına söyler. Bu ısrara dayanamayan askerler mola vermek zorunda kalırlar. Fırında saatlerce kaynayan kaburga etleri lokum gibi erimiştir.
Yemeğin görünüşü ilk bakışta memnun etmez askerleri. Askerin biri yaşlı kadına dönerek; “Keşke etli olsaydı” der. Kadın tahta kepçeyi küpün içine daldırır, karıştırır, kaburganın üzerinde olan etleri küpün üzerine çıkarır. “Hele şimdi bak oğul” der. Bir kaşık tadarlar. Padişah bu köylünün sıcak sofrasına misafir edilir. Padişah bu yemeği afiyetle yediği gibi, aşçıbaşısına da Amasya’ya ilk gidildiği vakit bu yemekten yapmasını, bütün orduya dağıtılması emrini verir.
Kaynak : https://turkascihaberleri.com/HaberDetay/22522/Keskek-Tarifi.html