Karadeniz Bölgesi Turizm
Uzungöl, Çaykara Trabzon
Haldizen Deresi’nin kapanmasıyla oluşan Uzungöl, yazın ayrı kışın farklı güzel oluyor. Yaz boyu yağan yağmurlarla çevresi yemyeşil kalan Uzungöl, kışın da bembeyaz örtüye büründüğünde kartpostallık manzaralar sunuyor. Son yıllarda çok fazla ziyaretçi alan bölgedeki turistik opsiyonlar da oldukça gelişme gösteriyor. Yamaç paraşütü, ATV turları, heliski, safari ve trekking yaparak tatiline farklı maceralar katabilirsin. Uzungöl otelleri de yemyeşil manzaraya uyanmanın en güzel halini vadediyor.
Sümela Manastırı, Maçka Trabzon
Altındere Vadisi’nin tüm güzelliğine hakim Karadağ’ın eteklerinde kayalıklar üzere kurulu olan Sümela Manastırı, heybetli bir görüntüye sahip. Yeşilliklerin içinde bulutların arasından kendini gösteren manastır, Meryem Ana adına kurulmuş. 6 katlı yapıya dar ve uzun bir merdiveni çıkarak ulaşılıyor. Biraz yorucu olsa da manastırın içinde görebileceğin detaylı freskler ve resimler ilgini çekecek. Harika fotoğraflar çekebileceğin manastıra sadece bir Trabzon uçak bileti kadar uzaktasın.
Ayder Yaylası, Çamlıhemşin Rize
Deniz seviyesinden 1350 kilometre yüksekte konumlanan Ayder Yaylası, ladin ve kayın ağaçlarıyla kaplı bir oksijen cenneti. Yeşilin tüm tonlarını bir arada görebileceğin Ayder Yaylası, Kaçkar Dağları’nın eteklerinde yer alıyor. Dağların arasından dökülen suyun oluşturduğu Gelin Tülü Şelalesi ise bu yeşilliklerin arasına ayrı bir güzellik katıyor. Doğasının yanında kaplıcalarıyla sağlık turizmine katkıda sağlıyor. Ayder Yaylası’nda bulunan kaplıcalar birçok hastalığa iyi geliyor.
Fırtına Deresi, Çamlıhemşin Rize
Adrenalinin tavan yaptığı bir tatil arayışındaysan Fırtına Deresi tam sana göre. 57 kilometre boyunca akan sularıyla unutulmaz bir rafting deneyimi sunuyor. Çamlıhemşin’in 1 kilometre kadar güneyinden başlanan rafting parkuru 23 kilometre uzunlukta. Derenin suları Karadeniz’e dökülmeden önce parkurun tamamlanması gerekiyor. Derenin yatağı çok taşlık olduğu için parkurun çok zorlayıcı noktaları var ve tehlikeli durumlar yaşamamak için ekstra dikkat edilmesi gerekiyor. “Yok ben rafting yapmayayım korkarım” dersen Şenyuva Köprüsü ve Timisvat Köprüsü gibi Fırtına Deresi’ni yukarıdan gören köprülere gidebilirsin.
Bandırma Gemi Müzesi, Canik Samsun
Kurtuluş Savaşı’nın başlaması ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında önemli bir rol oynayan Bandırma Vapuru, 2006 yılında müze haline getirilerek ziyaretçilere açıldı. Geminin içinde konumlanan kamarada Mustafa Kemal ve dört silah arkadaşının balmumu heykelleri yer alıyor. Müze alanının genişliğinden faydalanarak belediyenin çalışmalarıyla alana Milli Mücadele Parkı ve Açık Hava Müzesi kurulmuş. Bandırma Vapuru’nu gezdikten sonra bu müzeyi de gezebilirsin.
Sinop Tarihi Cezaevi, Sinop
“Anadolu’nun Alcatraz’ı” olarak adlandırılan Sinop Tarihi Cezaevi’nin içinde bulunduğu kale, yaklaşık M.Ö. 2000 yıllarında inşa edilmiş. Kalenin cezaevi olarak kullanılışıyla ilgili belgeler, en eski tarih olarak 1568’i gösteriyor. 1887’de ise resmi olarak cezaevi olmuş. 1999 yılında kapatılmış ve müze olarak restore edilmiş. Aralarında Sabahattin Ali’nin de bulunduğu birçok şair, politikacı, yazar ve sanatçının hapis yattığı cezaevinin üç yanı denizle çevrili. Bu nedenle de çok büyük bir nem sorunu var. Hatta bu nem problemi nedeniyle cezası bitmeden hayatını kaybeden mahkumlar olmuş.
Yedigöller Milli Parkı, Bolu
Zengin bitki örtüsüyle her mevsim bambaşka güzellikte görüntülere sahne olan Yedigöller Milli Parkı’nda 7 tane heyelan gölü bulunuyor. Sazlıgöl, İncegöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, Deringöl, Büyükgöl ve Seringöl adlarında bu 7 göl ve etrafındaki bitki örtüsünde özellikle sonbahar aylarında kırmızı, turuncu ve sarı renklerinin harmonisiyle romantik bir görüntü sunuyor. Türkiye’nin en küçük milli parkları arasında olan park, günübirlik geziler için ideal. Kamp yapmayı seviyorsan göllerin manzarasına uyanmanın keyfi de bir başka oluyor.